YARGITAY 14.HUKUK DAİRESİ
Tarih: 30.03.2015 Esas: 2015 / 4915 Karar: 2015 / 3473
Mirasçılık Belgesi Aksi Sabit Oluncaya Kadar Geçerli
Belgelerden Olup Kesinleşmesi Söz Konusu Olmadığından
Tenfiz de İstenemez – Tenfizde Görevli ve Yetkili Mahkeme
Özet:
Davacı, yabancı ülkeden alınmış mirasçılık belgesinin Türkiye’de mevcut gayrimenkullerin intikali
için kanuni işlemlerde kullanılmak üzere tanınması ve tenfizine karar verilmesini istemiştir.
Mirasçılık belgesi aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olup kesinleşmesi söz konusu
olmadığından tenfiz de istenemez. Tenfiz kararları hakkında görevli mahkeme, asliye
mahkemesidir. Bu kararlar kendisine karşı tenfiz istenen kişinin Türkiye’deki yerleşim yeri, yoksa
sakin olduğu yer mahkemesinden, Türkiye’de yerleşim yeri veya sakin olduğu bir yer mevcut
değilse Ankara, İstanbul veya İzmir mahkemelerinden birinden istenebilir.
Davacı vekili tarafından, hazımsız olarak 22.04.2014 gününde verilen dilekçe ile yabancı
mahkemeden verilen veraset belgesinin tanınması ve tenfîzi islenmesi üzerine yapılan duruşma
sonunda; davanın kabulüne dair verilen 12.05.2014 günlü temyiz edilmeden kesinleşen hükmün
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 03.03.2015 gün ve 2015/45641 sayılı tebliğnamesi ile
HUMK’nın 427/6. maddesi gereğince kanun yararına bozulması istenilmiş olmakla, dosya ve
içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü;
KARAR
Davacı, tenfiz isteyenin eşi muris G. Z.’in 07.07.2011 tarihinde vefat ettiği geriye mirasçı olarak
murisin eşi olan davacının kaldığı sunmuş oldukları Münih Asliye Hukuk Mahkemesinin 68 VI
8900/2011 sayılı apostil şerhli kararı uyarınca Türkiye’de mevcut gayrimenkullerinin intikali için
kanuni işlemlerde kullanılmak üzere veraset belgesinin tanınması ve tenfîzine karar verilmesini
istemiştir.
Mahkemece dava MÖHUK’nm 34. maddesine dayalı tenfiz isteğinden ibaret olup hasımlı bir dava
olmadığı, bu nedenle duruşma yapılmasına gerek bulunmadığı, Münih Aslîye Hukuk Mahkemesinin
68 VI 8900/2011 sayılı apostil şerhli kararı MÖHUK’nın 38. maddesinde yer alan koşulları
taşıdığından isteğin kabulü ile MÖHUK’nın 40. maddesi gereğince tenfizine karar verilmiştir.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, 03.03.2015 tarihli, 2015/45641 sayılı tebliğnamesi ile, süresinde
temyiz edilmeksizin kesinleşmiş bulunan hükmün HUMK’nın 427/6. maddesi uyarınca kanun
yararına bozulmasını istemiştir.
Kural olarak mirasçılık belgesi aksi sabit oluncaya kadar geçerli belgelerden olup kesinleşmesi
mümkün olmadığından tenfîzi de istenemez.
5718 sayılı Milletlerarası Özet Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun 51. maddesi gereğince
“Tenfiz kararları hakkında görevli mahkeme asliye mahkemesidir. Bu kararlar kendisine karşı tenfiz
istenen kişinin Türkiye’deki yerleşim yeri, yoksa sakin olduğu yer mahkemesinden, Türkiye’de
yerleşim yeri veya sakin olduğu bir yer mevcut değilse Ankara, İstanbul veya İzmir
mahkemelerinden birinden istenebilir”.
Bu madde gereğince tenfiz kararları vermeye görevli mahkemenin aslîye hukuk mahkemesi olduğu
hükme bağlanmıştır.
Göreve ilişkin kurallar kamu düzenine ilişkin olup, re’sen gözetilerek mahkemece görevsizlik kararı
verilerek dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi gerektiği halde yazılı şekilde davanın
esasına dair hüküm kurulması doğru olmadığından Cumhuriyet Başsavcılığının Adalet
Bakanlığının gösterdiği lüzum üzerine kanun yararına bozma isteğinin kabulü gerekmiştir.
SONUÇ : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının HUMK’nın 427/6. maddesine dayalı kanun yararına
bozma isteğinin açıklanan nedenle kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere
BOZULMASINA, bozma ilamı ve ekindeki dosyanın gereği yapılmak üzere Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcılığına gönderilmesine, 30.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.