Sorularınız İçin Bizi Arayın:   +90 532 481 66 94

WhatsApp İletişim

logo
 

ADANA ANLAŞMALI BOŞANMA

Anlaşmalı Boşanma Davası Nedir? 

TMK Madde 166/3 hükmü: "Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü hâlinde boşanmaya hükmolunur. Bu hâlde tarafların ikrarlarının hâkimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz." şeklindedir.

 Madde metninden de görüleceği üzere, anlaşmalı boşanma olarak tabir edilen boşanma davasının açılabilmesi için kanunda bazı birtakım şartların oluşmuş olması gerekmektedir. 

Şöyle ki; kanun hükmüne göre tarafların anlaşmalı boşanma davası açabilmesi için;

  •  Evlilik birliğinin en az 1 yıl sürmüş olması,
  •  Eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin açtığı davayı kabul etmesi,
  •  Tarafların hakim huzurunda boşanma iradelerini açıklamaları ve
  •  Hakimin, boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu ile ilgili düzenlemeyi uygun bulması gerekmektedir.

 Kanun bu hallerde evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olduğunu var sayar ve evlilik birliğinin devamında fayda görmez. Nitekim, hakimin boşanma kararı verebilmesi için, tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kesin olarak kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda tarafların kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, bu anlaşmada gerekli gördüğü tüm değişiklikleri yapabilir. Zira, hakim tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutmak zorundadır. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulünden sonra boşanmaya hükmolunur.

Son zamanlarda, özellikle Adana'da, oldukça artan boşanma davalarında en yaygın olanı Anlaşmalı boşanma davası diyebiliriz. Zira, anlaşmalı boşanma davasının çekişmeli boşanma davasına göre çok daha avantajlı olduğu söylenebilir. Şöyle ki; anlaşmalı boşanma davası çekişmeli boşanma davasına göre çok daha kısa sürede karara bağlanabilmektedir. Yine, çekişmeli boşanma davasına göre daha az uğraştıran bir hukuki süreçtir. Taraflar arasında hazırlanan boşanma protokolü iki tarafın da istekleri doğrultusunda hazırlandığından anlaşmalı boşanma davasında, çekişmeli boşanma davasının sonuçlarına göre daha fazla memnun kalınmaktadır.

 

Anlaşmalı Boşanma Davası Nasıl Açılır?

 Anlaşmalı boşanma davasının açılabilmesi için öncelikle TMK madde 166/3 hükmünde belirtilen şartların sağlanıyor olması gerekmektedir. Bu şartlar sağlandıktan sonra, tarafların birlikte iş bu dava için yetkili ve görevli mahkemede anlaşmalı boşanma davasını açması ya da taraflardan birisinin açmış olduğu davayı karşı tarafın kabul etmesi gerekir. Anlaşmalı boşanma davalarında görevli mahkeme Aile Mahkemeleridir.

 Boşanma davalarında yetkili mahkeme davalı ya da davacının ikametgahı, eşlerin son 6 ay birlikte oturdukları yer Aile mahkemesidir. Fakat anlaşmalı boşanma davasında taraflar yetki itirazında bulunmayacakları için istendiği takdirde Türkiyenin her yerindeki Aile Mahkemelerinde açılabilir.

İş bu dava açıldıktan sonra, tarafların hakim huzurunda boşanma iradelerini açıklamaları gerekmektedir. Boşanma, kişiye sıkı sıkıya bağlı haklardan olduğu için kanun koyucu tarafların boşanma iradelerini hakim huzurunda bizzat kendilerinin açıklamalarını zorunlu kılmıştır. Bu durumda boşanma avukatının, tarafların yerine geçerek boşanma iradesini açıklaması mümkün değildir. 

 Akabinde, tarafların hakime sunmuş oldukları boşanma protokolünün (maddi-manevi tazminat, nafaka, çocukların velayeti, çocuklar ile kişisel münasebet gibi hususlar) hakim tarafından uygun bulunması, onanması gerekmektedir.