TAAHHÜDÜ İHLAL SUÇU NEDİR ?
1-TAAHHÜT SÖZLEŞMESİ NEDİR ?
İcra ve İflas Kanununun borçluya borcunu ödeyebilmesi için sağlamış olduğu uygulamalardan birisi de Taahhüt Sözleşmesidir. Taahhüt sözleşmesi, borcunu ödemeyen ve bundan dolayı hakkında icra takibi başlatılan borçlunun, borcunu ödemesi karşılığında alacaklıya icra müdürlüğü nezdinde vermiş olduğu bir taahhüttür. Yani kısaca özetlemek gerekirse, borçlunun alacaklıya olan borcunu ödemek üzere vermiş olduğu sözdür.
İcra ve İflas Kanunu madde 111'e dayanan bu sözleşme neticesinde, borçlu hakkında yapılan icra takip işlemleri durmaktadır. Misal, alacaklı taahhüt sözleşmesi yapıldıktan sonra borçlu hakkında haciz talebinde bulunamayacaktır. Ancak bu durum, taahhüt edilen ödemenin yapılma zamanına kadar geçerli olup borçlu kararlaştırılan zamanda ödeme yapmazsa, alacaklı borçlu hakkında icra takip işlemlerine devam edebilecektir.
Taahhüt sözleşmesi borçlu ve alacaklı arasında karşılıklı iradeleri esas alınmak üzere veyahut borçlunun talebi doğrultusunda yapılabilir. Yapılan icra taahhüt sözleşmesi, tarafların isteği dahilinde taksitle veyahut peşin olarak kararlaştırılabilir. İcra Taahhüt Sözleşmesi ile kararlaştırılan taksitlerin taksit zamanları geldiğinde ödemelerin yapılmaması durumunda ya da peşin olarak karar verildiyse ödeme gününde borcun ödenmemesi durumunda ise İİK madde 340 ile düzenlenen "Taahhüdü İhlal Suçu" işlenmiş olur ve borçlu alacaklının şikayeti üzerine birtakım yaptırımlara maruz kalır.
2-TAAHHÜDÜ İHLAL SUÇUNUN UNSURLARI NELERDİR ?
Borçlunun alacaklı ile yapmış olduğu taahhüt sözleşmesi ile kararlaştırılmış olan ödeme tarihlerinde, ödemelerini yapmaması halinde taahhüdü ihlal suçu meydana gelir. İcra ve İflas Kanunu madde 340 ile düzenlenen Taahhüdü İhlal Suçunda borçlu, alacaklının talebi doğrultusunda tazyik hapsi ile karşı karşıya kalabilir.
İİK madde 340 hükmü ile düzenlenen taahhüdü ihlal: "111 inci madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlal eden borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi üç ayı geçemez." şeklinde belirtilmiştir.
İlgili kanun maddesine göre suçun oluşabilmesi ve borçlunun cezalandırılabilmesi için birtakım şartları sağlanıyor olması gerekir. Şöyle ki;
A)Taahhüt Sözleşmesi, geçerli bir icra takibine dayanmalıdır. Nitekim, taahhüdün haciz işleminden önde veya sonra yapılmasının bir önemi bulunmamaktadır.
B)Taahhüt Sözleşmesi, borçlu tarafından İİK madde 111'de belirtildiği üzere borçlunun tek başına yapmış olması veyahut alacaklının onayı ile kararlaştırılmış olması gerekir.
C)Taahhüt Sözleşmesi, para alacağına ilişkin olmalıdır.
D)Kanunda belirtildiği üzere, alacaklı ve borçlu arasında tüm geçerlilik şartlarını sağlayan bir Taahhüt Sözleşmesi yapılması gerekir.
E)Borçlunun, taahhüt sözleşmesinde belirtilen ödeme işlemini haklı (makbul) bir sebep olmaksızın zamanında yapmaması, ihlal etmesi gerekir.
F)Alacaklının şikayeti gerekir. Şikayet süresi, fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl geçmekle düşer. Şikayet hakkının süresinde kullanılması gerekir. Aksi halde buradaki süre hak düşürücü nitelikte olduğundan süresi geçtikten sonra yapılan şikayet borçlu hakkında ceza verilmesine sebep olmayacaktır.
3-GEÇERLİ BİR TAAHHÜT NASIL OLMALIDIR ?
Tahhüdü ihlal eden bir Borçlunun, Taahhüdü İhlal Suçundan cezalandırılabilmesi için geçerli bir taahhüt sözleşmesinin varlığı şarttır. Geçerli bir taahhüt sözleşmesi için ise sözleşmede İcra ve İflas Kanunu madde 111 ve madde 340'da belirtilen hususları taşıması gerekir. Aksi halde, borçlunun tazyik hapsi ile cezalandırılması mümkün değildir.
Geçerli bir Taahhüt sözleşmesi için sözleşmede; asıl alacak, taahhüt tarihine kadar işlemiş faiz ile borcun ödeneceği tarihe kadar işleyecek faiz, vekalet ücreti, icra harç ve masraflarının kalem kalem ve açıkça yazılması gerekmektedir. Aksi takdirde taahhüdü ihlal suçunun unsurları oluşmayacağından borçlu hakkında herhangi bir yaptırım kararı da uygulanamayacaktır.
Bu konu ile ilgili Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 2021/1774 E., 2021/2315 K. ve 02.03.2021 tarihli kararı şu şekildedir:
"..Dosya kapsamına göre; 2004 sayılı Kanun’un 340. maddesi gereğince taahhüdü ihlal suçunun oluşması için taahhüt tutanağında toplam borç miktarının, işleyen ve işleyecek faizin, vekalet ücreti, icra harç ve giderlerinin birlikte belirlenerek borçlunun taahhüdüne esas olan miktarın açıkça gösterilmesi gerektiği, ... , ve bu nedenlerle işleyen ve işleyecek faiz miktarının taahhüt tutanağında ayrı ayrı gösterilmemesi nedeniyle belirsizlik bulunduğu ayrıca borçlu tarafından ödenmesi gereken tahsil ve başvuru harçlarının da taahhüt tutanağında gösterilmediğinden taahhüdün geçerli olmadığı anlaşılmakla, sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmaması nedeniyle itirazın kabulüne karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediği"
Yargıtayın emsal nitelikli kararından da görüleceği üzere, borçlu bir kişinin taahhüdü ihlal suçundan cezalandırılabilmesi için taahhüt sözleşmesinin usulüne uygun şekilde düzenlenip tüm şartları sağlaması zorunludur. Aksi halde suçun unsurları oluşmayacağından borçlunun cezalandırılması da mümkün olmayacaktır.
4-TAAHHÜDÜ İHLAL SUÇUNUN CEZASI NEDİR ?
Borçlunun alacaklı ile yapmış olduğu taahhüt sözleşmesini ihlal etmesi halinde, kanunda düzenlendiği üzere bir yaptırıma maruz kalacaktır. Bu yaptırım İİK madde 340 ile düzenlenmiş olup şu şekildedir:
"111 inci madde mucibince veya alacaklının muvafakati ile icra dairesinde kararlaştırılan borcu ödeme şartını, makbul bir sebep olmaksızın ihlal eden borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra borçlu borcun tamamını veya o tarihe kadar icra veznesine yatırmak zorunda olduğu meblağı öderse tahliye edilir; ödemelerini tekrar keserse, hakkında tazyik hapsine yeniden karar verilir. Ancak, bir borçtan dolayı tazyik hapsinin süresi üç ayı geçemez."
Kanun maddesinden de görüleceği üzere borçlunun taahhüdü ihlal etmesi halinde, alacaklının da şikayeti üzerine 3 aya kadar tazyik hapsi uygulanabilecektir. Ve bu tazyik hapsi, aynı borçtan dolayı 3 ay ile de sınırlandırılmıştır. Zira, kanunda borçlunun aynı borçtan dolayı tazyik hapsi süresinin 3 ayı geçemeyeceği belirtilmiştir. Ayrıca, hapis cezasının tatbikinden itibaren, borçlu borcunun tamamını ya da taahhüt ettiği taksit tutarını öderse hapis cezası sonlandırılacaktır.
Şikayete bağlı bir suç olan taahhüdü ihlal suçunda, şikayet süresi hak düşürücü süreye bağlanmıştır. Alacaklı, fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl içinde şikayet hakkını kullanmalıdır. Aksi halde borçlunun cezalandırılması mümkün değildir.