MALA ZARAR VERME SUÇU NEDİR ?
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 151-152. Maddelerinde 'Mal Varlığına Karşı Suçlar' kategorisinde düzenlenen Mala Zarar Verme Suçu, kişilerin mülkiyet hakkını güvence altına almak, korumak istemektedir.
Mala zarar verme, başka bir kimseye ait olan taşınır veya taşınmaz bir malı kısmen veya tamamen yıkarak, tahrip ederek, yok ederek, bozarak, kullanılmaz hale getirmek veya kirletmek suretiyle şeklinde değişiklik yapmaktır.
Mala zarar verme suçunun basit halinin düzenlendiği ilgili kanun maddesi;
"(1)Başkasının taşınır veya taşınmaz malını kısmen veya tamamen yıkan, tahrip eden, yok eden, bozan, kullanılamaz hale getiren veya kirleten kişi, mağdurun şikayeti üzerine, dört aydan üç yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
(2)Haklı bir neden olmaksızın, sahipli hayvanı öldüren, işe yaramayacak hale getiren veya değerinin azalmasına neden olan kişi hakkında yukarıdaki fıkra hükmü uygulanır." şeklindedir.
Bir zarar suçu olan mala zarar verme suçunda, zararın süreklilik göstermesi aranmaz. Nitekim başkasının malına ilgili kanun maddesinde belirtilen eylemlerden birisinin gerçekleştirilmiş olması suçun cezalandırılması için yeterlidir.
KİME KARŞI KİM TARAFINDAN İŞLENEBİLİR ?
Mala zarar verme suçu genel bir suçtur. Yani bu suç herkes tarafından işlenebilmektedir. Mala zarar verme suçunun faili herkes olabilmektedir.
Yine kanun maddesinde özel bir nitelik aramadığından bu suçun mağduru da herkes olabilmektedir.
MALA ZARAR VERME SUÇUNUN UNSURLARI NELERDİR ?
Mala zarar verme suçunun maddi konusunu taşınır veya taşınmaz mallar oluşturur. Ancak burada söz konusu olan mal, başkasına ait mallardır. Zira, hiç kimse kendi malı ya da sahipsiz mallar üzerinde mala zarar verme suçunu işleyemez.
Mala zarar verme suçunun düzenlendiği kanun maddesine bakıldığında, suçun işlenebilmesi seçimlik hareketlere bağlanmıştır. Şöyle ki, bir kimsenin mala zarar verme suçunu işleyebilmesi için taşınır veya taşınmaz bir malı:
Gerekir.
Ancak suçun konusunu sahipli bir hayvan oluşturuyorsa hayvanı öldürmek, işe yaramaz hale getirmek ya da hayvanın değerinin azalmasına sebep olmak da mala zarar vermek suçunu oluşturacaktır.
Mala zarar verme suçu, genel kast ile işlenebilen suçlardandır. Suçun oluşması için failin belli bir saik ya da amaçla hareket edip etmemesine bakılmaz. Suçun oluşması için failin zarar verme fiilini bilerek ve isteyerek yapması yeterli olduğundan bu suçun taksirle işlenmesi mümkün değildir.
SUÇUN NİTELİKLİ HALLERİ NELERDİR ?
Kanunda düzenlenen nitelikli haller, suçun cezasını ağırlaştıran durumlardır. Mala zarar verme suçunun nitelikli halleri TCK madde 152 ile düzenlenmiştir. Buna göre;
"(1) Mala zarar verme suçunun;
a) Kamu kurum ve kuruluşlarına ait, kamu hizmetine tahsis edilmiş veya kamunun yararlanmasına ayrılmış yer, bina, tesis veya diğer eşya hakkında,
b) Yangına, sel ve taşkına, kazaya ve diğer felaketlere karşı korunmaya tahsis edilmiş her türlü eşya veya tesis hakkında,
c) Devlet ormanı statüsündeki yerler hariç, nerede olursa olsun, her türlü dikili ağaç, fidan veya bağ çubuğu hakkında,
d) Sulamaya, içme sularının sağlanmasına veya afetlerden korumaya yarayan tesisler hakkında,
e) Grev veya lokavt hallerinde işverenlerin veya işçilerin veya işveren veya işçi sendika veya konfederasyonlarının maliki olduğu veya kullanımında olan bina, tesis veya eşya hakkında,
f) Siyasi partilerin, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının ve üst kuruluşlarının maliki olduğu veya kullanımında olan bina, tesis veya eşya hakkında,
g) Sona ermiş olsa bile, görevinden ötürü öç almak amacıyla bir kamu görevlisinin zararına olarak,
İşlenmesi halinde, fail hakkında bir yıldan dört yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(2) Mala zarar verme suçunun;
a) Yakarak, yakıcı veya patlayıcı madde kullanarak,
b) Toprak kaymasına, çığ düşmesine, sel veya taşkına neden olmak suretiyle,
c) Radyasyona maruz bırakarak, nükleer, biyolojik veya kimyasal silah kullanarak,
İşlenmesi halinde, verilecek ceza bir katına kadar artırılır.
(3) Mala zarar verme suçunun işlenmesi sonucunda haberleşme, enerji ya da demiryolu veya havayolu ulaşımı alanında kamu hizmetinin geçici de olsa aksaması hâlinde, yukarıdaki fıkralar hükümlerine göre verilecek ceza yarısından iki katına kadar artırılır." şeklindedir.
MALA ZARAR VERME SUÇUNUN CEZASI NEDİR ?
Mala zarar verme suçunun düzenlendiği basit halinde cezası, TCK Madde 151'e göre mağdurun şikayeti üzerine dört aydan üç yıla kadar hapis veya adlî para cezası şeklinde belirtilmiştir. İlgili maddeden görüleceği üzere, failin cezalandırılması mağdurun şikayetine bağlıdır.
Mala zarar verme suçunun nitelikli hallerinin düzenlendiği TCK madde 152 de ise birinci fıkrada sayılan hallerde ceza, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezasıdır. TCK madde 152/2 ile düzenlenen nitelikli hallerde ise verilecek ceza bir katına kadar artırılır. TCK madde 152/3 hükmünde düzenlenen hallerde ise verilecek ceza göre yarısından iki katına kadar artırılır.
MALA ZARAR VERME SUÇUNDA ŞİKAYET
TCK madde 151’de düzenlenen mala zarar verme suçunun basit şekli şikayete tabi suçlardandır. Yani, suçun soruşturulması ve kovuşturulması mağdurun şikayetine bağlıdır. Mağdur için şikayet süresi ise faili ve fiili öğrenmesinden itibaren 6 aydır. Bu süre hak düşürücü nitelikte olduğundan mağdurun bu süre içerisinde şikayet hakkını kullanması gerekir. Aksi halde suçun cezalandırılması mümkün değildir.
TCK madde 152'de düzenlenen mala zarar verme suçunun nitelikli halleri ise basit halinin aksine şikayete tabi suçlar arasında değildir. Yani, suçun soruşturulması ve kovuşturulması için mağdurun şikayeti aranmaz. Suçun herhangi bir şekilde öğrenilmesi üzerine ilgili birim tarafından resen soruşturma işlemlerine başlanır. Ancak burada 8 yıllık dava zamanaşımına dikkat edilmesi gerekir.
MALA ZARAR VERME SUÇUNDA UZLAŞTIRMA
TCK madde 151 hükmü ile düzenlenen mala zarar verme suçunun basit halinde taraflar arasında uzlaştırma prosedürünün uygulanması zorunludur. Nitekim, mala zarar verme suçunun basit hali uzlaştırma kapsamındaki suçlardandır. İlgili kanun maddelerinde belirtildiği üzere, Uzlaşma kapsamında olan suçlarda soruşturma ve kovuşturma aşamasında, öncelikle uzlaştırma prosedürünün uygulanması, uzlaşma sağlanmaz ise soruşturmaya veya yargılamaya devam edilmesi gerekir.